Freitag, 15. Mai 2020

PAYİTAHT ABDÜLHAMİD DİZİSİ

Türkiye de siyasi ve sosyo kültürel krizler yaşanırken Dizi yapımcıları Tarihi diziler çekmeye devam ediyorlar. Aslında bu furya Muhteşem Yüzyılla başladı. Muhteşem Yüzyıl sayesinde para yağmuruna tutulan TIMS Production'a nispet eden diğer Film Şirketleride Altın Keseden nimetlenmek istediler. Böylece önce Fatih dizisi çekildi, ama saçma kurgusu ve yetersiz oyuncuları yüzünden birkaç bölümden sonra meftaa oldu. Fatih dizisinin ardından Diriliş Ertuğrul yayımlanmaya başladı. Tutucu kesimi tatmin edecek türden olan Diriliş Ertuğrul hayatta kalmayı başardığı gibi, büyük bir seyirci kitlesinede ulaştı. 
Bu arada Bir Zamanlar Osmanlı, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam, Osmanlı'da Derin Devlet gibi çok kötü yapımlarda çekildi, ama hepside yok olup gitti.
Muhteşem Yüzyıl'ın Yapımcıları para deryasında yüzemeye devam etmek için Kösem dizisini hayata kavuşturdular, ama ilk Sezonu berbat olmasına rağmen 2. Sezon'da Kanal değiştirip, Türkiyenin yeni düzenine ayak uydurup yayım politikasını baştan yarattılar ve artık tam bir İslami Dizi haline getirneyi başardılar. Ama bu yapımın ömrüde yetmedi.
İslami Dizilerden biride Payitaht Abdülhamid'dir. Gerçek tarihle uzaktan yakından alakası olmayan bu yapım, o kadar kötü çekilmişki, onun yanında Muhteşem Yüzyıl bile hoş görünüyor.

Payitaht Abdülhamid dizisinde ki hatalar saymakla bitmez, üstelik dizinin danışmanlarından biride Sultan II. Abdülhamit'in torunlarından Orhan Osmanoğlu. İnsan bu durumda dizinin gerçeklere uygun bir şekilde çekildiğini düşünür değilmi?! Ama gelin görünki durum tam aksi!!! 

Dizide Abdülhamid'in tek eşi Bidar Kadınefendi gibi gösteriliyor. Diğer eşleri başka şehirlerde oturuyorlar, halbuki gerçekte Sultan Abdülhamid bütün kadınlarıyla beraber Yıldız Sarayında yaşamıştır. Peki niçin böyle bir kurgu kullanılıyor? Elbette Padişahın yanlız bir kadınla evlilik hayatı sürdüğü süsünü vermek için. Bilgisiz olanlarda bu hikayeye kanıyorlar. Ne acı değilmi.

Tarihi günahıyla ve sevabıyla kabul etmek lazım! Hikayeler uydurmak ancak gerçekleri çapırtmak içindir ve kitap okumayi pek sevmeyen toplumda bu tür dizilere inanıyorlar. Yapımcılar ilk önce paraya bakıyorlar, sonrada yeni düzene uygun bölümler çekmeye çalışıyorlar. Elbette Sultan Abdülhamid'in sürekli ayetler okuması ve Allaha yakarması, dindar kesimin göklerde uçmasını sağlıyor. Böylecede Yapım Şirketinin, Oyuncuların ve Danışmanların cebleri binlerce Lira'yla doluyor. Alan razı, satan razı!

Peki bütün bu kurgular arasında gerçek tarih nerede kalıyor? Hiç kimsenin umurunda bile değil, keza nerede kalırsa kalsın felsefesiyle toplumu kandırmaya ve yeni düzene kul köle olmaya devam ediyorlar.  Ama en azından Orhan Osmanoğlu'nun buna karşı gelmesi gerekmezmiydi? Aslında evet, ama hayatının büyük bir kısmını Arap devletlerinde geçiren, maddi sıkıntılar çeken Orhan Bey, elbette bu olağanüstü fırsatı kabul etmesi gayet normal. Onun yerinde başkası olsaydı, aynı şekilde hareket edeceğini düşünüyorum.

Ayrıca dizideki kadınların kılık kıyafetlerine de dikkat edin! 19. YY sonları modasıyla ilgili bir kitaba bakın o zaman farkı göreceksiniz. Kadınların başlarındaki örtü ve şekli şimdiki Türban modasıyla aynı değilmi?! Kesinlikle evet! Emine Erdoğan'ın örtü şekline çok benziyor, acaba neden! Onuda siz düşünün.

Tarihe uygun bir yapımı çekmek şimdiki Türkiyede mümkün değil. Böyle bir dizi çekilse toplumun büyük bir kısmı Yalan, hakaret, Osmanlı öyle değildi nidalarıyla ayaklanacaktır. Bu yüzden saçma dizilerin ömrü baya uzun olacak.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen